13 Ağustos 2009 Perşembe

O... ÇOCUKLARI - DEVRİM ARABALARI


Geçtiğimiz sezonun ses getiren iki Türk filmini izleme şansı buldum.


O... Çocukları senaryosunu Sırrı Süreyya Önder'in yaptığı ve Murat Saraçoğlu'nun yönettiği geniş oyuncu kadrosuyla dikkat çeken bir yapımdı. Polis tarafından takip edilen bir ailenin çocuklarını, eski bir fahişe olan ve geceleri çalışan annelerin çocuklarına bakan bir kadına teslim etmeleri durumunu hikayesinin odağına alan film, buradan yola çıkarak 80 dönemine dair bir eleştiri sunmayı amaçlıyor. Demet Akbağ, Özgü Namal, Altan Erkekli, Sarp Apak gibi kalburüstü oyuncuların varlığı ve bu isimlerin başarılı oyunculuklarına rağmen filmin ortalamanın üstüne çıktığını söyleyebilmek ne yazık ki güç. Dallanıp budaklanan senaryosu, havada kalmış söylemleri, yersiz ve kötü müzik kullanımı, vasat düzeydeki yönetmenliği ile film iddia ettiği gibi dönemle olan hesaplaşmasını perdeye layıkıyla yansıtamıyor. Beynelmilel'de karşılaştığımız gibi, bu filmde de Sırrı Süreyya'nın tüm iyi niyeti ve samimiyetine karşılık olayları bağlama ve gereksiz alanlardan uzak durma konularındaki tercihlerinin sorgulanabilir olduğunu görmekteyiz. Her şeye rağmen, sadece Demet Akbağ'ın üstün oyunculuğu için bile olsa, izlenebilir bir film.


Devrim Arabaları ise Hititler, Gallipoli gibi yüksek bütçeli yapımlarla ile kendinden söz ettiren Tolga Örnek'in belgesel ve kurmacayı içice geçirdiği ve Türkiye'nin %100 yerli ilk otomobili "Devrim" in yapım sürecini ekrana yansıtan sımsıcak bir yapım. Başta Taner Birsel olmak üzere (ki bu adama olan hayranlığım artık en üst düzeye ulaşmıştır) Selçuk Yöntem, Serhat Tutumluer, Halit Ergenç, Ali Düşenkalkar (bir başka favori oyuncum da budur), Onur Ünsal, Altan Gördüm, Uğur Polat, Vahide Gördüm gibi oyuncuların yanı sıra etkileyici hikaya anlatımı ile son yılların en başarılı yerli prodüksiyonlarından olduğunu söyleyebilirim. Sadece anlattığı döneme ait bir eleştiriden ziyade Türkiye'nin geçmişten günümüze içinde bulunduğu ekonomik ve kalkınma sorunlarına dair ufak çıkarımlarda da bulunan film, işin içine aile ilişkileriyle birlikte duygusallık da katmaya çalışıyor. Bu durum eleştirilebilen bir nokta olmasına rağmen çok da göze batmadan ve seyirciyi çok da yönlendirmeden yansıtılmaya çalışılmış. Neticede Devrim arabası hakkında bilgisi olan olmayan herkesin izlemesinde fayda olan, değeri zamanında anlaşılamamış bir film Devrim Arabaları. İlk gösterime girdiğinde Saw V karşısında gişede ezilen filmin daha sonra yoğun talep üzerine tekrar vizyona girdiğini hatırlatalım. En azından zamanla kıymeti bilinen bir hal alması sevindirici olmuştu tabii.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder