9 Haziran 2009 Salı

THE PROPOSITION

The Proposition (Kanlı Teklif) filminden bir alışveriş merkezinin ucuz DVD reyonunda görene kadar haberim olmamıştı. Guy Pearce, John Hurt, Emily Watson gibi oyuncuların varlığı; en önemlisi de senaristinin Nick Cave olması dikkatimi çekmişti. Yaklaşık bir yıldır dolapta öylece beklettikten sonra bu sabah izlemeye karar verdim filmi.

1800'lü yılların Avustralya'sında geçen filmde, Burns ailesinin mensupları kasabada ciddi sorunlar yaratan bir çete halini almıştır. Ailenin en azılı üyesi Arthur Burns (Danny Huston) yerleşim birimlerinin dışında, kendi gizli mekanında kan kusturmaya devam etmektedir. Arthur belasından kurtulmak isteyen bölgenin güvenlik sorumlusu Stanley (Ray Winstone) bir çatışmada ele geçirdiği Charlie Burns (Guy Pearce)'e çarpıcı bir teklifte bulunur: Charlie kardeşi Mikey'i idamdan kurtarmak istiyorsa abisi Arthur'un ölüsünü getirmelidir.

Film bu tekliften yola çıkarak bir yandan suç, ceza ve adalet kavramlarına dair söylemlerde bulunurken bir yandan da Charlie'nin durumunu odağına alarak intikam, bağlılık, vicdan muhasebesi gibi duyguların karmaşıklığından dem vurmaya çalışıyor. Tüm bunlardan bahsedilirken çıkış noktası olarak İngilizlerin Avustralya'daki aborjinlere uyguladığı vahşet ve bölgeye getirdiği uygarlık (!) seçilmiş. Zaten film, açılış sahnesi de göz önüne alındığında, bir anlamda Avustralya yerlilerine saygı duruşu niteliği de taşımakta.

Ancak Nick Cave'in şaşırtıcı derecedeki başarılı (en azından benim için) senaryosu; yönetmenin filmin temposunu ayarlamadaki sorunları, başarısız geçişleri, John Hurt'un canlandırdığı karakter gibi filmin akışında etkisi olmayan detaylara önem vermesi ve yanlış tercihleri nedeniyle etkileyiciğini yitiriyor gibi. Bu anlamda daha tecrübeli bir yönetmenin elinde daha üst seviyede bir yapıma dönüşeceğini düşünüyorum The Proposition'ın. Her şeye rağmen, oyunculuklar ve Nick Cave'in bestelediği leziz müzikler sayesinde western kodları ile desteklenmiş ve zaman zaman insanı bahsettiği sorunlar üzerine sorgulamaya iten hoş bir seyirlik ortaya çıkmış.

Western meraklılarına, Nick Cave takipçilerine ve de Guy Pearce seyredip yüzü gönlü açılsın isteyenlere tavsiye ederim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder